Vücudumuzda kan dolaşımı dışında , dokular arasındaki boşluklardaki sıvıları toplayan ve bu
sıvıları sürekli olarak yenileyen lenfatik dolaşım bulunur. Lenfatik dolaşım tüm vücutta dokularımızda
bulunan sıvıları gözle görülmeyecek kadar küçük ve ince kanallar ile toplar ve bu toplanan sıvılar
vücudumuzda belirli noktalarda nod(düğüm) adı verilen bölgelerde birikirler. Daha sonra nodlar
aracılığıyla bu sıvılar derin sisteme yönlenirler ve merkezde kirli kanla birleşerek kalbin sağ kısmına
erişirler. Lenfatik dolaşımın çok çeşitli görevleri vardır. Dokulardaki arasındaki sıvı miktarının
ayrlanamsı ve yenilenmesi, bağırsaklarda gıdaların emilimi, özellikle nodlarda(düğümlerde) immün
sistem hücrelerinin olgunlaşması örnek verilebilir.
Özellikle kollar ve bacaklardaki cilt seviyesindeki lenf kanalları farklı nedenlere bağlı olarak
tıkanabilmektedir. Bu nedenler doğuştan gelen anatomik bozukluklar(primer: birincil) olabileceği gibi,
enfeksiyon, travma, cerrahi operasyon geçirilmesi( kanser tedavisi sonrası lenf düğümünün
çıkartılması) gibi nedenler (sekonder: ikincil) ile hasarlanabilirler. Netice itibarı ile gerek kanalların
gerekse lenf düğümlerinin hasarlanması sonucu dokularda sıvı emilim işlemi yeterli seviyede
yapılamaz ve birikmeye başlar. Bu aşamadan sonra özellikle kollar ve bacaklarda sıvılar birikmeye
başlar(ödem) . Hastalığın nedenlerinin farklı olması nedeniyle her yaş gurubunda ve cinsiyette
görülebilmektedir. Primer nedenli olanlar doğuştan gelen anatomik bozukluklar nedeniyle oluştuğu
için doğumda veya genç yaş gurubunda daha sık olarak farkedilirler.
Oluşan ödem zaman içerisinde vücutta özellikle cildimizde birtakım değişiklikleri tetikler. Bu
nedenle cilt genişlemeye ve kalınlaşmaya başlar. Zamanla lenf sıvıları cildin beslenmesini bozar ve
ciltte sızıntılar ve yaralar oluşmaya başlar. Kollar ve bacaklar genişlemeye ve ağırlaşmaya başlar ileri
evrede sonuç hareket zorluğu ve yaralar içinde kalmış kollar ve bacaklar ile sonlanır.
Tedavisi ve erken teşhisi çok önemlidir. Herşeyden önce iyi planlanmış cilt bakımı, ödem
azaltıcı drenaj terapileri mekanik olarak uygulanabilir. Bununla birlikte ödem azaltıcı kıyafetler ve
çoraplar kullanılabilmektedir.
Cerrahi tedavide alternatifler mümkündür. Gözle görülemeyecek kadar küçük damarlar
süpermikrocerrahi teknik ile yüksek teknolojili cerrahi mikroskop vasıtası ile tespit edilerek tıkalı olan
damar segmentleri yine dokularda mevcut olan mikroseviyedeki toplardamar dolaşımına
aktarılabilmektir. Lenfovenöz anastomoz olarak adlandırılan bu tedavi yöntemi tıkalı olan lenfatik
kanalları alternatif akım yolları ile yeniden düzenlemeyi hedefler. Tedavi umut verici olup erken
evrede yapıldığı zaman yüzgüldürücü sonuçlar vermektedir. Yine vücudun farklı noktalarından alınan
sağlıklı lenf düğümlerinin hasarlı bölgelere nakledilmeside alternatif bir çözümdür. Çok ileri evredeki
ödemlerde yağ dokusu ve cilt altı dokuların büyümeside hastalığa eşlik ettiğinden süpermikrocerrrahi
tek başına işe yaramayabilir. Bu nedenle liposuction ve kitle çıkartılması gibi daha agresif tedavilere
ihtiyaç duyulabilir.
Lenfödem günümüzde önemli bir sağlık sorunu olup iş gücü kaybının yanısıra psikososyal
anlamda hastaları çöküntüye uğratabilmektedir. İyi planlanmış tedaviler ile hastalar günlük
aktivitelerine dönebilmektedirler.
Lipoödem, lenfödemden farklıdır. Lenfödem hastalığını bayanlarda görülen, simetrik olarak
kollar ve bacakları tutan, yağ dokusu birikimi olan lipoödem ile karıştırmamak gerekir. Hormonal ve genetik faktörlerden bahsedilsede nedeni tam olarak aydınlatılamamıştır. Lipoödemde temel
problem cilt altı yağ dokularının kontrolsüz büyümesidir. Bu hastalara obesitede eşlik eder. Yüz , sırt
ve bel çevresindede yağ birikimi vardır. Lipoödem tedavisi lenfödem tedavisinden bazı farklılıklar
gösterir. Lipoödem için diet uygulamaları, bariatrik cerrahi , kitle çıkartma ve liposuction
uygulanabilir.
Doç. Dr. Deniz Çevirme