Kolajen dokularımızı oluşturan önemli bir yapı maddesidir. İçeriğinde kompleks protein yapısı barındırır ve çok fazla çeşidi bulunur. Vücudumuzun yapısını oluşturan proteinler içerisinde en fazla olan proteindir. Özellikle yumuşak dokular, eklemler ve kıkırdaklar, cilt, kornea gibi bölgelerde fazlaca bulunur dayanıklılık ve gerginliğin düzenini sağlar. Özetle kolajen işlevleri dokular için çok önemlidir hemen her dokuda ihtiyaç duyulan bir matrix proteindir.
Proteinlerin yapıtaşı “aminoasitler” ve aminoasitlerin basitçe birleşerek oluşturduğu “peptidler”dir. Siz hangi gıdayı tüketirseniz tüketin ne çeşit hayvansal ürünü,bitkiyi veya proteini tüketirseniz tüketin sindirim sisteminiz bunu yapıtaşlarına ayıracaktır. Özellikle proteinler bağırsaklarımızdan kana “peptid” veya “aminoasit” olarak geçiş yaparlar. Bu yüzden tavuk yediğinizde yada balık yediğinizde kanınızda tavuk yada balık proteini geçmez, geçemez. Her canlı ihtiyaç duyduğu proteini kendi sentezler. Yapımını genetik yapısına uygun bir sentez yolu ile doğanın bize sunduğu aminoasit ve peptid yapılarını kullanarak gerçekleştirir. İşte sindirim sistemi mükemmel dizaynı ile vücudunuza aldığınız envaiçeşit organik maddeyi kan dolaşımına yapıtaşı olarak verir.
Yaşla birlikte vücudumuzda kolajen sentezi azalmaktadır. Kolajen sentezini azaltan başka faktörlerde vardır; yorgunluk, stres, uykusuzluk, alkol tüketimi, düzensiz beslenme sayılabilir. İşte bu anlamda kolajen tamamlayıcı maddelerin kullanımı gündeme gelmektedir. Çoğu insan bunları kullanarak bu takviyelerden hastalıkları ve eksiklikleri için medet ummaktadırlar.
Peki bunlar gerçekten faydalı mıdırlar? İşte bu soru şu an bilimsel literatürde sıkça irdelenmektedir. Takviyelerin çoğu kolajen diye satılsada aslında içerikleri hidrolize edilmiş kolajen proteinlerin “aminoasit” ve “dipeptid” formlarıdır. Zaten mantıkende bu şekilde olmak zorundadır zira farklı protein formları ince bağırsaktan emilemez veya parçalanarak farklı bir yapıya dönüşecektir. İşte takviye diye satılan bu maddeler aslında sizin doğru beslenme ile alabileceğiniz içeriklerin sindirim sisteminde dönüştüğü “aminoasit ve peptid” yapılardan başka bir şey değiller. Ağız yolu ile alınan bu tarz takviyelerin kemik ve kıkırdak hastalıklarında fayda gösterdiğine dair bazı klinik çalışmalar mevcuttur. Yine özellikle dermatolojide cilt için kullanımlarının kısa süreli(90 günlük) faydalarından bahsedildiği bilimsel çalışmalar yayınlanmıştır. Ancak bu çalışmaların hiçbiri bilimsel olarak net veri oluşturamamıştır. Çünkü kendi içlerinde bir sürü karşıtlık ve çekinceleri içermektedir. Bunlardan başlıcaları:
1. Çalışmaya katılan grupların çok heterojen olması ve kullanılan deneklerdeki standartların farklı olması,
2. Kullanılan kolajen preperatlarının farklı türler ve içerikler göstermesi , standartlarının olmaması ve birçoğunun içeriğinde ekstradan katılmış mineral ve vitaminleride içeriyor olması,
3. Bilimsel olarak kanıt oluşturabilecek tatminkar ve yeterli sayıda araştırmanın bulunamaması,
4. Özellikle cilt yolu ile kullanılan maddelerin faydasız olduğunu , mevcut dipeptit yapıların ciltten emilemeyecek kadar büyük olduğu için ağız yolu ile kullanımın daha mantıklı olduğunu içeren karşıt görüşler belirtilmiştir,
5. Yapılan birçok araştırmanın kolajen içerikli madde üreticilerinin desteği ile çalışmalarını yapması ve/veya araştırıcıların bir veya bazılarının dolaylı yoldanda olsa bu firmalar ile bağlantısının olması olarak sayılabilir.
Tüm bunlardan başka kolajen tamamlayıcı ürünlerin fayda/maliyet analizide oldukça ilginçtir. Sınırlı faydalarının olduğu iddia edilen bu desteklerin kullanımı oldukça maliyetleridir ve buda ayrı bir tartışma konusudur.
Sonuç olarak tıbbi olarak bu tarz desteklerin kullanımı oldukça sınırlı ve tamamen profesyonel sağlık uzmanlarının kontrolü altında kullanılması gerekmektedir. Her ne kadar yan etkilerinin olmadığı bilinsede maliyet açısından sonuçları oldukça düşündürücüdür ve çoğu piyasa kullanımı denetimsiz ve dolayısıyla yan etki profili ise bilinmemektedir.
Sağlıklı ve dengeli beslenme, yorgunluktan ve stresten kaçınma, sigara ve alkol kullanımının bırakılması, düzenli spor aktivitelerinin uygulanması vücudunuzdaki kolajen eksikliğini giderebilecek en önemli önemlerin başında gelir.